10 Ocak 2012 Salı

Ozgurluk Semsiyesi Ve Bulutlar

Sahi
Ruhunun harabeliginin farkinda misin
Gulumseyen dudaklarina eslik etmiyor artik
Bakislarin
Dusunuyorum da
Bundan birkac sene onceki halini
Koridorlari cinlatan kahkahani
Sasiriyorum yillarin alip goturduklerine


Simdi ise
Yeni bir dunya vadediyorum sana
Yaralarinin iyilesecegi
Gunluk kosusturmalarinin kaybolacagi
Hiz yerine yavasligin
Kis yerine yazin hakim oldugu


Elbet cesarete ihtiyacin var
Ne yazik ki elinde tuttugun son model telefon vermeyecek o cesareti sana
Ya da bankada duran cil cil altinlarin
Cevrendeki arkadaslar, dostlar ya da aile de degil
Biliyor musun sadece sensin o gucun kaynagi
Kisin daglarin doruklarinda duran karlar gibi gucun
Vakti geldiginde
Vakit geldiginde
Sen istediginde
Gosterecek gucunu
Ve sana
Senin bile varligindan habersiz oldugun
Yeni seni gosterecek


Farkindayim urkek urkek bakiyorsun bana
Yurumek uzere olan bir ceylan gibi titrek bacaklarin
Ne kadar ozgurluk istesen de
Icindeki ses
Icindeki o lanet ses
Durmani soyluyor
Ve gorunmeyen ipler cekiyorlar ruhunu
Gittikce acitarak


Yine de anlatacagim
Gozlerindeki tereddute ragmen
Cesaret ile cesaretsizlik arasinda duran kararsizligina ragmen
Ilk once kirmizi semsiyeyi al


Kirmizi semsiye nereden mi cikti
Aramizda sir kalacaksa soyleyebilirim ancak
Seninle ne yakinligim mi var
Haklisin bir yakinligim yok
Hatta şu pejmurde haline bakinca
Yakinliktan cok uzaklik var
Neyse icimden geldi diyelim
Bazen insanın içinden nedenini bilmediği şeyler gelir
Anlamlı ya da anlamsız olduklarını umursamadan
Bu da benim içimden geldi.
Sana özgürlük vadetmek
Nerede kalmıştık?
Kırmızı şemsiyeyi al
Büyülü bir şemsiye o
Sıradan duruşuna rağmen
Büyülü
Ve aç
Sonra gözlerimi yum
Ama sımsıkı
Öleceksen bile açılmayacakçasına sımsıkı
Ve uçmayı düşün
Bulutların üzerine çıktığını
Ve ne zaman içinde bir ferahlama
Vucudunda bir gevşeklik hissettiğinde
Aç gözlerini
Hiç görmediğin bir özgürlükte bulacaksın kendini
Bedenin tüm dertlerinden, yüklerinden, çelişkilerinden, sorgulamalarından kurtulacak
Ve dertsiz bir kuş gibi
Dertsiz göçmen bir kuş gibi
Bak dünyaya
Savaşların, kuraklıkların, zenginliklerin hüküm sürdüğü
Bencilliklerin çarpıştığı dünyaya
Ve şanslı say kendini
Olabildiğince şanslı
Dünyada kaç kişi özgür olabilmiş senin gibi
Dünyada kaç kişi uçmuş  göklere
Eşlik etmiş nazlı meltemlere
Ve  yeryüzüne inmek istediğinde kapa gözlerini
Ve kapat şemsiyeni
.................................
Şimdi çöpe atabilirsin şemsiyeyi
O kırmızı şemsiye değil
Cesaretindi özgürleştiren seni...


© 01.2012 Tüm hakları  İpek Sahra Özgüler' e aittir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder