4 Şubat 2012 Cumartesi

Çirkin Yelpaze Koleksiyoncusu

Ellerinde tutuğun güller var ya
Sözlerinde sakladığın öyküler
Birer birer buruşturup attığın sende duran sövgülerimdi
Bir ucundan başlayıpta bir girdabında yitirdiğin hem benim masalım,hem senin öykündü
Çirkin yelpaze koleksiyoncusu derdin adıma
Nedenselliğini çoktan fırlatıp attığım kağıtlar cayır cayır yanıyordu volkanları patlamış
ateşlerimde
Yollara çıkıpta yolları yarım bırakıp biraz da terkedip geldiğim bir hercai akşamıydı
Tüm şiirleri öylesine terkettiğim

Dağın tepesinde duran haşmetli bir o kadar da yalnız o şatoya seni ben davet etmedim
Sen süzüldün
Kapıları kementlenmiş yolların kapılarını da ben açmadım
Bir teknenin kıçından düşmek gibiydi bütün günün doğuşu ,günün batışı
Ben en çok kabul ettiğini bildim çiçekleri savrulmuş bu çorak şatonun kırsallığını sevdim
İlk geldiğinde şatoya yzüme öyle bir baktın
Gözlerinde saklanmış o anlamlı bakışı maalesef saklayamamıştı dudaklarının uç kısmında
saklanmış sahte gülümseme
Adım Rosa dedin
Duraklayarak çıktı adının iki hecesi dudaklarından
Sanki ilk hecesi kendini kaybetmişti de sonradan ardına eklenmişi ikinci hece
Bende dedim
Yelpaze koleksiyoncusu Bernard
Bernard ismine sahip olanların güzel olduğunu umar gibiydin
Düşlerini yıkmışım gibi baktın
Gözlerin Çirkin Yelpaze Koleksiyoncusu diyordu

Uzun bir öyküydü herşeyin başlangıcı ve bitişi
Elinde duran güller benimdi vermeliydin

Sözlerin hançer gibi yaralıyordu,biliyordun ama inatla saygısızca biraz da fütursuzca kağıdın
üzerine gözlerinin söylediklerini yazıyordun
Çirkin Yelpaze Koleksiyoncusu Bernard Bey gitmeliyim
Kelimeler nasılda o masum duran yerlerinden çıkıp gitmişlerdi
Beni kelimeler nasıl bir ateşin içine sevketmişlerdi
Elimde duran kağıdını tek tek parçalara ayırıp önümde duran sakin dereye attım
Birden kelimeler canlanıp derenin üzerine resmini çizdi
Kızıl saçların alevlerin içinde ezilmekteydi
Suyun içinden ellerini uzattın bana
Tutmalısın elimi Bernard dedin
Gözlerindeki sahte gülümseme gitmiş yerinde acı vardı
Acı bütün aşkları içinde boğardı
Sen o suyun içinde yanarken alev alev
Ben bütün çocukluk düşlerimi fırlattım pencereden
Duvarları kocaman bu şatodan
Sonra da kendimi fırlattım
Alev alev yanmaktaydım

"İyi uykular Bernard ,İyi uykular"………… 


 © Tüm hakları  İpek Sahra Özgüler' e aittir.


Not: Dergicik 27. sayıda yayımlanmıştır.
http://kedt.ncc.metu.edu.tr/dergi/27/ adresinden ulaşabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder