17 Aralık 2011 Cumartesi

Aşk ve Ölüm

Var olmakla var olmamak arasında ben seni seçtim….

Ne kadar derin bir yara bırakmıştı karşılaşmamız.
İkimizde dünyanın sessizliği, sıradanlığı ve monotonluğundan sıkılıp,
Suskunluk okyanusunun derinlerine dalmıştık.
Önceden biriktirdiğimiz o kadar çok acı, hayal kırıklığı, mutsuzluk ve kirlilik vardı ki;
Ancak okyanusun derinliği saklayabilirdi dehlizlerimizden dünyaya bıraktıklarımızı.

Ve  bir gün karşılaştı,
Senin  mavi bakışlarınla,
Rengi pustan gelen gri gözlerim.
Suskunluk okyanusuna girerken ödünç bırakmıştım maskelerimi, kelimelerimi ve kahkahalarımı.
Senin derin  gözlerin beni olduğum gibi,
Benim gri gözlerim seni olduğu gibi gördü.
Tüm zaaf, yamalar gün ışığına çıkarken,
Sen korkak ve yalnız,
Ben yalnız ve korkaktım.

Aşk bakışlarımızda doğarken,
Bırakmıştık acılarımızı, hayal kırıklıklarımızı, mutsuzluklarımızı ve kirliliklerimizi  suskunluk okyanusuna.
Olabildiğince temiz,
Çıktık okyanusun derinlerinden.
Aldık ödünç bıraktığımız maskeleri, kelimeleri ve kahkahaları.
Ve o zaman incitmeye başladı kelimelerimiz.
Maskelerimiz kaybetti yüzlerimizin doğal halini,
Gittikçe kaybolurken kahkahalar,
Zırhlarımızı kuşanmaya,
Kılıçlarımızı çekmeye hazırlandık.
Olabildiğince cesaretli savaşmaya giderken,
Bir yandan da küçük bir gülümseme ile birbirimize sarılmayı düşlüyorduk.
Senin mavi bakışların benim gri bakışlarımla karşılaştığında,
Tuhaf bir kararsızlık anı yaşandı sadece birkaç saniyeliğine.
Sen benim gülümsememi,
Ben senin gülümsemeni bekledim.
Kılıçlarımızı sapasağlam elimizde tutarken,
Ne sen güldün.
Ne de ben.
Kılıçlar batarken tenimize,
Sen bir aşk öpücüğü diledin,
Ben bir aşk öpücüğü.
Gelmeyeceğini bile bile.
İkimizde öpülmeyi beklerken yaraladık birbirimizi,
Derinlerden derinlere,
Oluk oluk kan akarken gövdemizden,
Gözlerimizin rengi kırmızıya dönmeye başladı.
Aşk savaş meydanında can  veriyordu.
Ve gövdelerimiz toprağa düşerken,
Ellerimizdeki kılıçları hala sapasağlam tutuyorduk.
Demiştim derin bir yara bırakmıştı karşılaşmamış,
Var olmakla var olmamak arasında ben seni seçmiştim, sen bilmedin
Var olmakla var olmamak arasında sen beni seçtim, ben bilmedim

Bir daha suskunluk okyanusuna gittiğimizde
Yaralarımız değiştirdi suyun rengini
Ve aşk okyanusta ağlamayı seçti
Ancak okyanus bir aşkın gözyaşını saklayabilirdi.


© 2009 Tüm hakları  İpek Sahra Özgüler' e aittir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder